Nasıl başardım?

Bu bölüme şimdi bulunduğun duruma nasıl geldiğinizi adınızı da belirterek yazınız.

13 Replies to “Nasıl başardım?”

  1. Sanırım bu kısım az önce doldurduğum ” Nerede ne yapıyorum ? ” kısmından bir hayli daha zor olacak. Ben şuan size bu proje ile hayatınızın en güzel imkanını sağlayan buraya yazılacak başarı öykülerinin size yön vermesine ve bunları görmenize vesile olan en kıymetli hocalarımdan biri Özgür Kaplan’ın öğrencisiydim.Çok değil geçen yıl sizin oturduğunuz o sıralarda bende oturdum.Ama inanın belki de aramızdaki çoğu öğrencinin beğenmediği o sıralara kolay oturmadım.O sıranın kıymetini hep bildim.Şimdi diyeceksiniz ki ne var sadece bir meslek lisesi iyi kötü herkesi alıyorlar.inanın bu benim için o kadar kolay değildi. Ben altı kardeşli bir ailenin en küçük kızıyım.Az sayılı kardeşlerin sahip olduğu imkanlardan daha farklı şeylere sahiptim.Aranızda vardır çok kardeşli öğrenciler. Bilirler eğer bir şey yapmak istiyorsanız kardeşiniz ağabeyiniz veya ablanızın olduğunu unutmamalısınız.Hoş anne ve babanız zaten bunu her zaman hatırlatır.Sizde asla bencil olmamayı işte o zaman öğrenirsiniz.Engelli bir ablam var. İlk okula onunla başladık o okula başladığı zaman arkadaşlarından iki yaş büyüktü ama benim yaşım tutmadığı için beni beklemesi gerekiyordu zira ihtiyaçlarını kendisi karşılayamıyordu.Annem maddi sıkıntılardan çalışmak zorunda kaldığı için ona yardımcı olmam gerekiyordu ;kahvaltı hazırlamak, çantasını taşımak, ayakkabı bağcıklarını bağlamak, sırasına oturtup defteri kalemini çıkarmak, tenefüste yanında olmak, derste kopya verip derse katılımını sağlamak evet buda vardı en eğlenceli kısımdı.Ha bir de ona karışan insanları dövmek.Bu örnek teşkil etmese de söylemeden geçemeyeceğim. 🙂 O benim ablamdı ve birilerinin ona tabiri caizse “özürlü” demesini onu ağlatmasını asla kabul edemezdim ve birinci sınıfta olmam o insanları susturmama asla engel olamazdı. Neyse hal böyleyken zorlu bir ilk okul ve orta okul geçti ve ben rutinleşmiş “görev” lerimi yapmaktan asla yorulmadım ve sıkılmadım. Sekizinci sınıfta mezun olup liseye geçiş sınavlarımızda ablam benden ayrılamayacağını söylemişti ben olmadan yapamayacağını. Bu kötü bir şeydi hayatı boyunca yanında olamazdım ama sanırım çok geçti. Ablam okumayı kabul etmeyip bir rehabilitasyon merkezine gitmeye başlamıştı.Ben ise liseye kaydımı yapmış ve sadece bir gün gidebilmiştim. Evet sadece bir gün gidip ertesi gün kaydımı açık liseye aldırmak zorunda kalmıştım.Neden mi? Ablamı yalnız bırakamazdım ve çalışmak zorundaydım.O rehabilitasyon merkezi dönüşlerinde yanındaydım ve diğer zamanlar çalışıyordum. Bir yıl içerisinde tekstil, satış danışmanlığı, sanayide kuş kafesi yapımı gibi bir çok işte çalıştım.Serviste okula giden öğrencileri görünce gizli gizli ağlardım.Her gün istisnasız her gün babama okula gitmek istediğimi söyledim. Tabi o süre zarfında açık öğretim sınavlarına da giriyordum kredilerimi alıyordum. Bir yılın sonunda tekstile gitmek için servise binmek yerine kendimi açık öğretim kaydımı yaptığım yerde buldum. Çünkü o gün karar vermiştim artık çalışmayacağıma ve örgün eğitime devam edeceğime. O güne kadar annem ve babam işlerinden fırsat bulupta hiç birimizin veli toplantısına bile katılamamıştı ve yine bunu da benim yapmam gerekiyordu. Ama lütfen burada yanlış bir algı oluşmasın çünkü annem ve babam benim en büyük destekçilerim oldular her zaman.Neyse ben örgün eğitime geçmek istediğimi yetkili olan herkese söylemiştim. Ama açık öğretimden yani düz kısmından örgün eğitime geçisin olmadığını öğrendim. Asla durmadım her gün gittim kapılarına bekleme dediler yine de bekledim artık adımı öğrenmiş bana ismimle hitap etmeye bile başlamışlardı.İnadımı görünce bir ihtimal deyip yazı hazırlandı ve Ankara’ya yollandı.Bu seferde yazıya cevap gelmiş mi diye gidişlerim başladı. Olmuştu ama sadece meslek liselerine geçiş yapma hakkım vardı elimde. O kadar mutlu olmuştum ki tamam demiştim işte oldu dedim . İMKB okulu almayı kabul etmedi o kadar çok gidip geldim ki yine de olmadı. Bu kadar çabamı gören ve Halk Merkezinde olan Ünal hocam beni mezun olduğum o güzelim okuluma yolladı ve o zaman müdür yardımcısı olan İnan hocaya gelmiştim. Oturup her şeyi anlattım bana “gözünde ki ışığı gördüm ” dedi.kabul edildi ama kaydımı yapmaya gelen bir velim yoktu. Annem ve babam hep meşguldu. Okulda ki velim müdür yardımcı İnan hocam oldu “sen yeter ki istekli ol” demişti. Bana inanan insanlar vardı. Bende kendime inandım. Tabi okullar açılmış ve ben bir hafta geç başlamıştım. Ablam rehabilitasyon merkezine gitmeyi bırakmıştı. Her gün okula yürüyerek gittim ama çok büyük bir keyifle.Şükürler ede ede. Kıymet bilmenin verdiği hisle okula sarıldım. Derslerimi dinledim tekrarlarımı yaptım sınavlarıma çalıştım başka yapmam gereken bir şey yoktu zaten bir öğrenci ne yapmalıysa bende onu yaptım. Hocalardan adımı duymaya başladım.Dokuzuncu sınıfı en yüksek ortalamayla bitirdim. Hocalarım eğer böyle devam edersen okul birinciliğine oynayabilirsin demişti. Bilişim bölümü öğrencisi oldum.İnan hoca gurur duymuştu. Bütün hocalarım hep arkamdaydı. Okulda hep aktif olmaya çalıştım. Yarışmalara katıldım, okulda yapılan kurslara gidip sertifikalar aldım etütlere katıldım …şiir yarışmasından tutunda hadis ezberleme yarışmasına kadar bir çok şey…mesela şiir yazabildiğimi Özgür hocadan duymuştum.Şiir yazmayı hala bırakmadım hocam 🙂 Böyle böyle günler aylar geçti. Okula gelen burs tekliflerine başvurup burslar aldım. Hocalarımın vesilesi ile ve bölümümün verdiği bir avantajla Yurt dışına çıktım. Almanya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkeleri görme imkanım oldu. Okuldaki bütün hocalarımın eli hep üzerimdeydi ama sadece ben değil bütün hepimiz için geçerliydi onlar için bir öğrenciyi bile kurtarmak en büyük servetti çünkü. Dört yıl böyle geçti okulu birincilikle bitirdim ve İngilizce dersimize giren İnciser hocamın dediği şeyi yapmıştım. “O kütüğe adını çakabilirsin önünde engelin yok ” demişti. Yoktu ve inanın engel gibi görünen her şey aslında kafamızda olan ve yine kafamızda biten bir şeydi. Plaketimi alıp Ünal hocama gittiğimde koca adamın gözünden yaş aktığını görmüştüm çünkü ben önünde çok yaş dökmüştüm o günleri ben unutamamıştım benim gibi hocam da asla unutmamıştı kızım diye sevdi hep.Bir başka yerde Ablam hep suçluluk duygusu hissetti içten içe ama başarılarımı gördükçe gururlandı çünkü bugün olsa yine aynı şeyi yapacağımı biliyordu. Babam ilk defa veli toplantıma gelmişti. Hocalarla oturup çay içtiğinde gururlandığını gördüm. Annem son yıl okuluma geldiğinde elini tutup “bir kızım olsa inanın onun Gamze gibi olmasını isterim ne kadar gurur duyarsanız az ” dediğinde annem ağlarken anlamıştım en çok. Başarmalıydım . Üniversite sınavı dediğimiz şey hayata adım atmamızda ki en büyük basamaktı. Ben her zaman insanlarla ve toplumla ilgilenmeyi seven bir insan olarak seçmiştim bölümümü. Şuan Muğla’da olmaktan bu bölümü okumaktan çok mutluyum. Hayata erken adım atmıştım ve benim gibi nice nice insanlar olduğunu her zaman biliyorum. Herkesin bir hikayesi vardır. Hepimiz o hikayenin yazarı ve aynı zamanda baş kahramanıyız. O hikayenin nasıl bir sonla biteceğine karar verecek olan tek kişi yine biziz. Kızların okuduğu kendi ayakları üzerinde durduğu özgürce yaşayabildiği ve gelecek nesillere bilinçli birer birey bırakmakta hikayenin sonunu yazmak gibi bizim elimizde. Zengin koca hayaliyle asla yaşanmadığını bilin lütfen 🙂 Biz hepimiz bir kahramanız adımızı duyurmak bizim elimizde. Yeter ki istekli olalım sonrasın da zaten karşımıza nice nice Özgür hocalar Özlem hocalar İnan hocalar Ünal hocalar Aytül hocalar Gürkan hocalar Murat hocalar ve daha nicesi çıkıyor. Sadece bir hedef olmalı bizi hırslandıran bir şeylere tutunmamızı sağlayan hedefler ve çizgilerimiz. Ben böyle bir platformda sizlere sesimi duyurabildiğim için çok mutluyum baştan sona dilim döndükçe anlatmaya çalıştım. İnsanı gerçek yapanda işte tam olarak bu değil mi zaten .:) Bu gerçeklik için en başta Özgür hocama ve daha sonra emeği geçen geçmeyen bütün hocalarıma teşekkür ediyorum . Saygılarımla 🙂

  2. Öncelikle bu imkan sunulduğu için proje sahibi kıymetli öğretmenim Özgür Kaplan’a teşşekürlerimi iletiyorum. Anadolu Gaziemir Ticaret Meslek Lisesi,Bilişim Teknolojileri Anadolu 12/A sınıfından mezunum.Herkesin küçük yaştan itibaren hayal ve hedefleri vardır fakat bu hedefler zaman geçtikçe farklılaşır veya ilgi alanları değişir.Ben 1. sınıfta okula gittiğim ilk günden beri öğretmen olmak istedim ve bu hayalim hiç bir zaman değişmedi.Ortaokul hayatımda çok aşırı ders çalışan bir öğrenci olmadım fakat çok tembelde olmadım orta derece puanım olunca web tasarımı tercih etmek zorunda kaldım. Lise hayatımda son seneme kadar üniversiteye yönelik hiç bir çalışmada bulunmadım.Son seneye geldiğimde 12.sınıfta Özgür Hocam sınıf öğretmenimdi.Hem ders olsun hem psikolojik anlamda hiç birimizden desteğini esirgemedi ve fikirlerimin şekillenmesinde çok etkili oldu.Ben son sene hayatımın dönüm noktasını yaşamıştım.Ayrıca şunu söylemek istiyorum sevgili öğrenci arkadaşlarıma çok iyi yerlere gelebilmek veya 4 yıllık fakülteler kazanmak için pahalı ek dersler pahalı okul veya dershanelere gitmek zorunda değilsiniz.Sadece son sene çalıştım ve Gaziemir Belediyesi’nin vermiş olduğu imkandan yararlanıp GAZİGEM’e gittim.Özgür Hocam orda da görev yapıyordu ve diğer hocalar içten ve samimi arkadaş gibi desteklerini eksik etmediler ve okulda sevmediğim derslerin çoğunu orada sevdim.Bazen çok yoruldum test çözmekten çok bunaldım ama etrafımdaki insanların ve hocalarımın desteğiyle yılmadım.Üniversite sınavının son gününe kadar mücadele ettim.Çünkü bir hedefim vardı ve bu hedef doğrultusunda çalışmak zorundaydım.Size tavsiyem 1 ay boyunca test çözüp konu tekrarı yaparsanız eğer,ilerleyen aylarda o kadar çok alışacaksınız ki test çözmediğiniz gün kendinizi suçlu hissedeceksiniz ben bunları yaşadım.Sadece biraz azim ve gayret.Liseden mezun olduğum ilk senemde 4 yıllık fakülte kazandım. Şuan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Tarih Bölümü 2. sınıf öğrencisiyim.Ek olarak açık öğretimden Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü okuyorum.Belki çok büyük bir üniversitede değilim ama inanın karşıma öyle fırsatlar çıktı ki sadece ne kadar istediğinizi karşınızdaki insanlara gösterin ve bunun için çaba sarfedin.Ben şuan az zamanda çok iş yapmış unutulmuş bir devletçi iktisat vekili hakkında kitap yazıyorum.İnşallah bitince yayınlanacak.Bana üniversite hayatımda hayatımı değiştiren,bu imkanları sunan çok kıymetli hocam üniversitemin Tarih bölüm başkanı Prof.Dr Hasan BABACAN’a da sevgilerimi iletiyorum.Şuan lisede yaptğım deneyimsizlikleri yapmayıp,akademik kariyer için yds+ales çalışıyorum çünkü hedefimde akademisyenlik var.Zor mu diye sorarsanız eğer sevdiğiniz bir bölüm okuyosanız emin olun herşey çok zevkli.Şuan çalışırsanız,ilerde keşkeleriniz asla olmaz.Ve son olarak “Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum” -Diyojen. Öğretmenlerime ve değerli öğrenci arkaşlarıma sevgilerimi iletiyorum.

  3. Merhaba ben Berkan 2016 yılında “GTML” den mezun oldum. Benim hikayem biraz uzun olacak ama inşallah faydalı olur. Nasihat vermek haddime degil tabiki sadece benim hikayem bu ; Öncelikle Özgür hocadan ders alıyorsanız çok şanslısınız.Özgür hoca bizim sınıfa son sene ders verdi(Keşke tüm lise eğitimim boyunca ders verseydi.) ve bence meslek lisesinde üniversite sınavına hazırlayan tek hocaydi Allah razı olsun çok iyi motive ediyordu ve edebiyatı sevdiriyordu.O yüzden bence o ne söylerse yapmaya çalışın.Ben zaten “ts” kafasında bir öğrenciydim ama babamın tavsiyesiyle meslek lisesine geldim.bilişim teknolojileri bölümüne, bilgisayara da ilgim vardı ama ben anadolu lisesi düşünüyordum.Ama ailem yüzünden meslek lisesine geldim ama bilgisayar bölümü olması beni çok üzmedi ve pişman da etmedi. Bilgisayara ilgim vardı yani zaten hep uğraştım hayatım boyunca, ama matematik olarak çok eksiktim çünkü lise de 1. ve 2. Sınıfta gördük matematiği üniversite için çok yetersizdi bu, yani lise de bize matematik vermediler yani “mf” eğitimi vermediler açıkçası ki size de vermiyorlardır suan ama sınavda onları istiyorlar mühendis olmak için, o yüzden herşey sizin elinizde öncelikle kendinizi görün kendinizin hangi alana yatkın olduğunuzu görün ve kendinize üniversite okumak istiyorsanız bir bölüm seçin koşullarına göre planlı çalışın. Ben son sınıfta başladım çalışmaya ki çok zor oluyordu staj falan zor oluyor ama hiç geç kalmadınız çalışınca herşey olur.Ben bilgisayar mühendisliği veya öğretmenliği istiyordum ancak bu hayal gibiydi çünkü bende matematik eksikliği cok fazlaydı.1 yıl beklemek de istemiyordum ikizim olduğu için ve maddi durumlardan dolayı dershaneye de yazilamadım.Kendi azmimle çalıştım ve türkçe edebiyat sayesinde tm bölüm olan “maliye” bölümüne girdim sorsanız hiç bildiğim bir bölüm değildi sınav sonucuma göre yaptığım araştırmayla bu bölümün iş avantajı falan çok olduğu için yazdım.Ts olarak tarih bölümüne gidebiliyordum sadece ama tercih etmedim son sene çalıştığım için biraz zor oldu suan. Manisa celal bayar üniversitesinde 4 yıllık maliye bölümü 2. Siniftayim, bölüm iyi iş avantajları falan var ama ben bu işi yapacağımi düşünmüyorum çünkü ben anladım ki bilgisayarı daha çok seviyorum.Lise son sınıfta İzmir il sağlık müdürlüğünde staj yaptım ve çok iyi bir deneyim oldu benim için (bence stajinizi çok iyi değerlendirin eğer alanınız ile ilgili bir bölümü istemiyorsanız ders çalışacağınız bir yer ayarlayın kendinize) ben staj günlerimde hep bilgisayarla uğraştım yani hep çalıştım.Ve iyi bir seviye ye geldim sonra üniversite de sks bünyesinde iibf bilgi işlem de çalıştım beni de il sağlık müdürlüğünde ki cv den dolayı işe aldılar ve çalıştım tecrübe kazandım.Hatta geçen gün beni il sağlık müdürlüğünden beraber çalıştığım abiler aradılar ve İzmir Atagöz de bilgi işlem elemani ihtiyacı olduğunu ve eğer çalışmak istersem cv mi yollayabileceklerini söylediler ama ben manisa da yaşadığım ve okuduğum için gelemem dedim. Suan maliye Bölümünde okuyorum ve açıktan da 2. Üniversite olarak da bilgisayar bölümü okuyacağım bu sene ve yolumu ona gore belirleyecegim hedefim maliye bölümünde de biraz çalışmak tecrübe kazanmak çünkü is hayatı ile eğitim arasında çok fark var biraz çalışıp kurum sınavlarından sayıştaylıga girmek ya da kendi yerimi açarak ticaret ile uğraşmak henüz ben de karar vermiş değilim eğer sizin de bana tavsiyeniz varsa bana ulaşabilirsiniz. Benim hikayem bu kadar bu arada üniversite tercihleriniz de manisayı tercih etmeyiniz.Ben de yatay geçiş ile daha güzel ortamı olan bir üniversiteye tercih yapacağım. Çalışın,kitap okuyun ve kafanızı kullanın önemli olan okumak değil kendini keşfetmek bence hepinize kolay gelsin iyi çalışmalar bu site de çok faydalı olmus ben de evde kitaplarım varsa ulastiririm sizlere

  4. 2015 Anadolu 12/A Bilişim Teknolojileri mezunuyum. Meslek lisesi çıkışlı olmak diğer liselere göre dezavantajlıydı çünkü daha az kültür dersi daha fazla bölüm dersleri görüyorduk. Bir de meslek liselerinin bir diğer dezavantajı da son sınıfta staj görüyor olmamız. İş ortamı ve kendini geliştirmek adına güzel bir deneyim olsa da bana göre bizim zamanımızdan çaldı. Evet bazı iş yerleri ders çalışmamıza izin verdi ama staj da çalışarak geçirdiğimiz zamanı okulda veya dershanede ders çalışarak değerlendirebilirdik. Meslek çıkışlı olmak belki de daha fazla sınav heyecanı ve stres yarattı bende çünkü her zaman arayı kapatamayacağımı düşünmüştüm .İşte bu nedenler meslek liselerini diğer liselere göre biraz geride bırakıyor.Bu noktada iş biraz da bizlere kalıyor,düzenli ve çok çalışarak arayı kapatabiliriz. Bu noktada da bizim şanslı yanımız okulumuzda bilinçli öğretmenlerimizin olması ve bizi yönlendirmeleri. Bizlere sınava yönelik çalışmalarla çok yardımcı oldular. Ben türkçe öğretmenliği veya edebiyat okumak istemiştim, bunun için son sınıfta dershaneye TS öğrencisi olarak yazıldım. Sayısalımın pek iyi olmaması da beni daha çok sözel bölümlere itmişti. Çok çalıştım. Bu sırada da okul derslerimi de ihmal etmedim bölüm derslerime de çok çalıştım aynı özeni gösterdim ve bana da sürpriz olarak liseyi ikincilikle bitirdim.Sınav başvuruları başladığında sadece sözel derslerin sınavına girmeyi düşündüm ama daha sonra sayısal derslerden de şansımı denemek istedim. Sınavlara girdik ve ben hiç beklemediğim,daha iyi olması gerektiğini düşündüğüm sonuçlarla karşılaştım sonuçlarım ne çok iyi ne de çok kötüydü sınav stresi beni çok etkilemişti. Tercih dönemi geldiğinde türkçe öğretmenliği tutmuyordu ama edebiyat bölümü yaşadığım şehirden çok uzak yerleri tutuyordu ben ise o kadar uzak şehirlere gitmek istemedim ve bende ani bir kararla TM bölümlerini araştırdım ve iktisat bölümünün iş avantajının çok olduğunu öğrendim. Kamu sekterü ve özel sektör gibi geniş bir çalışma alanlarına sahipti. Evet iktisat bölümünden mezun çok oluyor ama ben inanıyordum ki üniversiteyi kazandıktan sonra çeşitli kurslar ve kendini geliştirmek adına birşeyler yaparak diğer mezunlar arasından sıyrılabileceğimi düşündüm. Ve TS öğrencisi olmama rağmen tercihlerimi TM den yaptım. Adnan Menders Üniversitesi İİBF 4 yıllık İktisat bölümünü kazandım. Şuan iktisat bölümü 3. sınıf öğrencisiyim. Bölümümü seviyorum ve kendimi geliştirirsem iyi yerlere gelceğime inanıyorum. İktisat bölümü adına gerekli kurslara gittim katıldım ve şuan gitmeye de devam ediyorum. Bi yandan okul dersleri bir yandan kurslarla dengeyi sağlamaya çalışıyorum. Hedeflerim TM den tercih yaparak ve iktisat bölümünü kazandıktan sonra değişti. Son sınıfta da kendimi tamamen kurslara ayırmak istedim ve şuana kadar dönemlerde hep üsten ders aldım bu sayede okulumu 3 senede bitirebililiyorum. Kalan bir senemi yani 4.sınıfı kendimi geliştirmek adına ve bölümüm adına değerlendirmek istiyorum. Son senemde kendimi tamamen geliştirmek adına değerlendireceğim böylelikle daha iyi ve verimli bir sene geçireceğim. Böylelikle sadece diplomayla değil de kendim ve bölümün adına birşeyler yapmış olarak mezun olacağım. Sonuç olarak siz istedikten, gerekli çalışmaları ve özeni gösterdikten sonra yapılamayacak hiç birşey yok. Kazandığınız bölüm ne olursa olsun bölüme dair birşeyler yapar kendinizi geliştirirseniz mezun olduktan sonra iş bulmamız daha kolay olacaktır.

  5. Merhaba ben 2016 Gaziemir ticaret meslek çıkışlıyım ve şuanda İstanbul Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı okuyorum. Lisedeki bölümümü artık beceremediğimi ve keyif almadığımı fark edince Özgür hocamı da kendime idol olarak alınca Türk edebiyatı okuma isteği hasıl olmuştu. Sınava ilk girdiğim yıl çok fazla sorunum vardı gerek ailevi gerek staj işleri vesayre bu yuzden o sene sadece edebiyat yapabildiğim ve diğer derslerde hiç temelim olmadığı için Lysde 120k oldum. O sıralamayla yozgat sivas gibi yerlerde edebiyat tutuyordu sadece. Benimse İstanbul’da okuma hayalim vardı. Bu yüzden mezuna bırakmayı daha mantıklı buldum. Mezuna kaldığım yıl dershaneye de gitmedim özel ders de almadım. Sadece oturup youtubedan videolar izledim. Mezuna kalınca her şey inanılmaz sıkıcılaşıyor tabi dershaneye de gitmezseniz hiç ders çalışasınız gelmiyor. Ben de bu yüzden çoğu zaman ders çalışmadım ama bir programım vardı ona göre ilerledim. Bilmediğim tüm konuları eylülden itibaren dinlemeye başladım her hafta 3 dersin konusunu dinleyip notlar aldım. Bu şekilde ocağa kadar çoğu konum bitmişti. Sonra Lys konularını çalıştım tarih için belgeseller falan izledim. Deneme de çözüyordum tabi hatta sınava dair yaptığım en yararlı şey buydu. Her hafta 1 deneme yapıyordum. Ygs deneme sonuçlarım hep 280 civarı geliyordu bi önceki sene 250 falandı arada çok fark olmayışı moralimi bozuyordu tabi ister istemez. Ama çalışmaya devam ettim özellikle deneme ve çıkmış sorular çözüyordum. Sınav da beni şaşırtmayarak çıkmış sorulara aşırı benzer sorularla karşıma çıktı. İlk sene ygsde 700k civarı olan ben bu sınavda hiç matematik fen yapmayarak ve denemedeki puanımın üstüne 30-40 puan fark atarak 320 puanla 150k olmuştum. 😀 İnanılmaz rahatlattı her yer tutuyor ya sorun yok dedim ve yatmaya başladım nisan mayıs ayına kadar müthiş rahattım sadece konu çalıştım bu süre zarfında sonra bir korku kapladı ve lys çıkmış sorulara çalışmaya başladım. Denemelere de devam ediyordum tabi bir yandan. Sınav günü geldi çattı ve ben birçok çıkmamış soruyu çözmemiştim. O yuzden sınav sabahı erken uyandım ve sınavın başlamasına az bi süre kalana kadar bile o soruları çözdüm. İyi ki de böyle yapmışım diyorum çünkü en az 3 soru o sınava girmeden son çözdüğüm soruların birebir aynısıydı neredeyse. Lys sonucum 420 puanla 20k gelmişti. Yani o 3 soru sayesinde şuan istediğim şehirde istediğim üniversitede istediğim bölümü okuyorum. Ve beni en çok mutlu eden şeylerden biri dershaneye falan gitmeden tek başıma çalışarak kazanmış olmam. Üstelik hiç temelim yokken.
    Sözün özü başarabileceğinize inanıyorsanız başarırsınız bir başkasının yardımına ihtiyacınız yok. Yalnız yaşadığınız şehirde pek arkadaşınız yoksa çok sıkıntılı geçiyor bu mezun dönemi ona göre kalın. Sürekli pcde takılarak ve ders çalışarak bir yılı geçirmek aşırı zor. Söyleyeceklerim bu kadar okuyanlara ve Özgür hocama bu proje için teşekkürlerimi sunuyorum.

  6. Merhabalar, Gaziemir Teknik ve Anadolu Meslek Lisesinden mezun olan bir öğrenci de benim. Bende kısa bir şekilde ne yaptım, ne istedim sizlerle paylaşmak isterim. Liseye geldiğim zamandan bu yana hep dile ilgim vardı. Tek problemim aslında yanlış bir liseye girmemdi çünkü bildiğiniz gibi ticaret meslek liselerinde dil üzerinde fazla durmuyorlar. O yüzden aslında herşey kendi çabamla ve tabiki birazda destekle oldu. Şunu söylemek isterim ki bu liseden mezun olduğuma asla pişman değilim. Hatta iyi ki o lisedeydim diyebilirim. Bunu tek birşeye bağlayabilirim; Öğretmenlerimiz. Hepsi birbirinden iyi öğretmenlerdi. Sadece derse girip ders anlatmakla kalmıyorlar hayatta nasıl daha iyi biryerde olabiliriz, nasıl başarabiliriz her konuda yardımcı oldular. Özgür hocam, ezgi hocam ve daha sayamadığım çok hocam, hepsi birbirinden değerlidir benim için. Tekrar konuma dönücek olursam, herzaman dil ile iligli birşeyler yapmak istedim. Tabiki en çok ingilizce istedim. Lise zamanımda ingilizcem çok iyidi diyebilirim. Nasıl geliştirdim dersem, birçok yabancı dizi izleyerek, yabancı arkadaşlar edinerek( tek bir ülke değil her ülkeden ve şehirden) yabancı şarkılar dinleyerek başka dilden bir insanla kolaylıkla konuşabilicek bi duruma geldim sadece kendi çabamla, biliyorsunuz ki lisede ingilizce sökmek aslında bi bakıma yeterli değil. O yüzden kendim sürekli birşeyler katarak başardım. Tek problemim Grammer idi. Bunu için babamın da desteği üzerine Alsancakta bi amerikan okuluna yazılarak ayrıyetten hergün ona gittim. Zaten dili sevdiğim için hiç zor gelmedi. Orda 1 sene eğitim görerek dilin en yüksek kademesi c2 seviyesinde sertifika aldım ve dedim ki tamamdır öğrendim ben. Fakat bildiğiniz gibi dilin asla bir sınırı yok☺️ Üniversitede de dil bölümü seçmek istiyordum ve bu sebepten dolayı dil sınavına girdim. Girdim ama o sene maalesef ki hiç çalışmamıştım sınava.( çalışmayı pek sevmem de) o sene gelen puan bana pek yardımcı olmadı. Yinede tercih yapabiliyordum ve turizm rehberlik bölümü yazdım İstanbulda idi ama sonradan gitmek istemedim çünkü o bölümle mezun olduktan sonra neredeyse hiç birşey yapamayacağımı düşündüm. Bir sene daha hazırlanırsam bence hiç birşey kaybetmeyeceğimi düşündüm. Bu sefer Yds academy diye sadece dil üzerine bir dershaneye yazıldım ve o sene elimden geleni yaptım çok çalıştım diyemem tabi kii ☺️ Senenin sonunda tekrardan dil sınavına girerek birkez daha şansımı denedim. Şöyle bir dezavantajım vardı ki geçen sene tercih yapıp gitmediğim için bana puan gelmedi maalesef yaklaşık bi 40 puan gelebilirdi ki bu çok yüksek bi rakam dilciler için. Çok iyi bir puan almadım ama benim için bu sefer biraz daha yeterliydi. Adana, sakarya, samsun, kırıkkale, konya, sivas vs şehirden alman dili ve edebiyatı, fransızca öğretmenliği, dil bilimi gibi bir çok bölüm tuttu. Dediğim gibi dil olsunda benim için önemli olan sadece dil. Ben tercihimi SivasCumhuriyet üniversitesi alman dili ve edebiyatından yana kullandım ve ilk sıraya sadece onu yazdım. Tutucaktı çünkü benim sıralamam çok daha iyidi bu üniversiteden. Bu arada bu şehiri seçmemin 2 sebebi vardı birisi Annemin Sivaslı olması tanıdık olması ki emin olun eğer kendi şehriniz dışında bir yere gidicekseniz üniversiteye, tanıdık varsa oraya gitmeniz çok daha iyi olur çünkü burda çok fazla yabancılık çekmedim. Diğer sebebi ise burda hem ingilizce hem almanca görmem olucaktı yani 2 dil çıkışım olucak ayrıyetten formasyon alarak 2 dilden de öğretmenlik yapabilicek olmamdı. Kesinlikle bölüme gitmeden önce iyice araştırın hem üniversiteyi hemde gidiceğiniz bölümü ve diğer önemli kısım ise gerçekten seviceğiniz bir bölüm olsun ileride severek yapıcağınız bir iş. Ben dilci olmaktan çok memnunum. Farklı dilden ülkeden insanlarla konuşmayı çok seviyorum ve sevdiğim bir bölümdeyim. Şuan da Cumhuriyet üniversitesi Alman dili ve edebiyatı 5 yıllık bölümün 1. Sınıfındayım. Lise hayatım boyunca destek veren her öğretmenime, bu siteye katkısı olan her hocama teşekkür ederim. Çok güzel kaliteli bir lise hayatı geçirdim öğretmenlerimden dolayı. Onlar sadece bir öğretmen değildi çünkü yeri geldi arkadaş oldular yeri geldi abi abla. Hepsinin yeri bende çok çok ayrı. Herzaman gelip napıcaksın burdan mezun olduktan sonra, planın ne diye sorup oturup üşenmeden dinlerlerdi. Lise hayatımda öğretmenlerimden dolayı şanslı hissediyorum. Kesinlikle içimden ne geliyorsa söylüyorum. Önünüze bir hedef koyun ve ne olursa olsun onu başarmaya çalışın. 1 sene kayıp olur bazen 2 sene kayıp olur demeyin önünüzde uzun bi zaman var. Eğer katkım olduysa ne mutlu bana. Özgür hocama ayrıyetten çok teşekkür ederim. ???☺️

  7. Merhaba arkadaşlar, ben Altun size üniversiteyi nasıl kazandığımı ve bu süreçte neler yaşadığımı anlatacağım. Öncelikle Ticaret Meslek Lisesini nasıl kazandığımı anlatarak başlamak istiyorum. Lise sınavlarına tam anlamıyla çalışmadım hatta sınav sistemi hakkında bile tam anlamıyla bilgi sahibi değildim çünkü bu konuda ne ailem ne de öğretmenlerim tarafından yeteri kadar bilinçlendirilmedim. Bu yüzden sınavdan da yeteri kadar iyi bir puan alamadım.Tercih dönemi geldiğinde ise hangi liseyi tercih edeceğimi bile bilmiyordum babamın isteği ile puanım tutmamasına rağmen tercihlerimin çoğunu Sağlık Meslek Lisesi yaptım son tercihime de Ticaret Meslek Lisesi yazdım.Sonuçlar açıklandığında ise son tercihim olan Ticaret Meslek Lisesi Muhasebe ve Finansman bölümünü kazanmıştım. 10.sınıfta Edebiyat öğretmenim Özgür Hocayla tanıştım. O ve diğer bazı hocalarımında ders konusundaki telkinleriyle bende derslere karşı her zaman olan ama üzerine biraz daha gitmem gereken bir empati ve çalışma azmi doğdu ve bu zamanla derslerime yansımaya başladı git gide notlarımda bir yükseliş olduğunu farkettim ve bu da beni daha fazla hırslandırdı. 11.sınıfa geldiğimde üniversiteye dair hedefler koymaya başladım bu dönemde hocalarımla irtibatımı sıkı tutmaya çalıştım.Üniversite sınavına dair aklımdaki bütün soru işaretlerine cevap aramaya ve sıkı bir araştırma işine koyuldum ve tabiki bu dönemde başta Özgür Hocam olmak üzere bütün hocalarım desteklerini esirgemiyordu.Yine Özgür Hocamın yardımıyla iki yıl bir etüt eğitim merkezine gittim. 11.sınıfın yaz döneminde kaynak alıp üniversite sınavına çalışmaya başladım, son sene hem staj hem okul hemde etüt eğitim merkezine gidiyordum bu yoğun ve stresli tempo hiçbir şekilde beni yıldırmadı çünkü hedefime tam anlamıyla odaklanmıştım.Çevremdeki meslek liselerine olan olumsuz eleştirilere kulak vermemeye çalıştım benimde kendimce zaman zaman ailevi ve arkadaşlarım konusunda sıkıntılarım oldu fakat bunların hiçbirinin derslerimin önüne geçmesine izin vermedim.Üniversite sınav sonuçlarım açıklandığında hedeflediğim puanı almıştım. Tercihlerimde ilk yazdığım okulu ve bölümü kazandım buda beni ve çevremi bir hayli sevindirdi elbette.Lise tercihlerinde son tercihime bile zor yerleşirken üniversite tercihimde ilk tercihime yerleşmiş olmam emeğimin karşılığını alma sevincini yaşatıyordu bana.Bu arada okuldaki derslerime olan ilgimin karşılığınıda okulu dereceyle bitirerek almıştım. Size nacizane tavsiyem şudur arkadaşlar lütfen kendinize bir hedef koyun ve onu gerçekleştirmekten asla vazgeçmeyin hiçbir olumsuz önyargı ve eleştirilerin sizi engellemesine izin vermeyin, unutmayın siz istedikten sonra aşılamayacak hiçbir engel yoktur! Şuan Akdeniz Üniversitesinde okuyorum. Üniversitenin ilk yıllarında tanıştığım arkadaşlarım ve hocalarım Ticaret Meslek Lisesinden nasıl buraya geldiğime şaşırdılar.istedikten sonra üstesinden gelinmeyecek hiçbir zorluk yoktur 🙂 Burdan sürekli destekçim olan başta Özgür Hoca olmak üzere bütün hocalarıma çok teşekkür ediyor ve onlara minnetarlığımı dile getirmek istiyorum.Bende onlar gibi iyi bir eğitimci olmayı temenni ediyorum 🙂

  8. Selam gençler, benim bile başarı hikayesi yazdığım şu zamanda sizin de başarmamanız ve yazmamanız için hiçbir sebep yok. İlk önce yapmanız gereken şey karşılaştırmak. 1-2 sene ders çalışıp geri kalan hayatınızda rahat etmek ve vicdan azabı çekmemek mi yoksa 1-2 sene aylak aylak gezip tozup geri kalan hayatınızda acaba üniversite okusaydım şu bmw benim olur muydu ya da şu rusla evlenir miydim diye düşünmek mi ? Aynı şeyler kızlar içinde geçerli. 1-2 sene ders çalışıp geri kalan hayatınızda kimseye hesap vermeden, kimseden izin almadan, isteğiniz çantayı almak veya tatile gitmek mi yoksa evlendiğiniz kişinin çizdiği sınırlar içinde ve verdiği para doğrultusunda yaşamak mı ? Seçim sizlerin. Karşılaştırma yapmaktan kastım bu. Şimdi üniversite okumadan da bunları yapabilirim diyecek insanlar var. Haklılar. Tabi ki yapılabilir. Zaten üniversitesinin asıl amacı bunları yapmanızı sağlamak değil. Üniversitenin asıl amacı bireye bakış açısı kazandırmaktır. Ve birde yanında diploma ve sunduğu imkanlar var tabi. Hedeflerinizi ve hayallerinizi gerçekleştirmek için, en azından 1 adım daha kolay gerçekleştirmek için, bunlar lazım işte. Çünkü iş hayatına girerken diplomaya bakılır. Girerken diyorum çünkü sadece girerken bakılır. İşe başladıktan sonra kendinizi ne kadar ve nasıl geliştirdiğinize bakarlar. Böyle kısa bir girizgâhtan sonra asıl konuya dönelim. Marmara üniversitesi işletme bölümünde okuyorum. Nedenini ben de bilmiyorum. Muhtemelen 6-7 sene okuyacağım ama acelem yok zaten. Nasıl kazandığım kısmına gelirsek, çok çalıştım. Özellikle meslek lisesine göre gerçekten çok çalıştım. Alanına göre fen liseli gibi çalışıyordum diyebilirim. ( Bu kısmı böyle yazmamı sevgili hocam Özgür Kaplan istedi. Saygılar.) İlk zamanlar nasıl çalışmam gerektiğini bilmiyordum. Bunu biraz deneme yanılma yoluyla bulabilirsiniz kısa sürede. Benim çalışma yöntemim önce birkaç kaynaktan konuyu okuyup arkasından 8-10 kitaptan o konu ile ilgili tüm testleri çözmekti. Toplamda bir konuyla ilgili yaklaşık 1000 soru kadar ediyordu. Konuyu öğrenmek için yeterli geliyordu doğal olarak. Zaten bir konuyla ilgili 1000 soru çozüp anlamıyorsan zamanını boşa harcama moruk. Bir işe gir çalış belki 50 yıl sonra bir evin olur. Belki. Konuya dönecek olursak toplamda bütün dersler için ortalama 1500 civarı soru çözüyordum. Ygs de etki daha az olduğu için biraz daha az çözüyordum, ama lys de daha başarılı olacağımı düşündüğüm için fazla çözüyordum. Nitekim öyle oldu zaten. Edebiyatta çok sağlam bir net yaptım. Ama matematik ölüm gibiydi. Toplamda 5 tane kadar yaptım, 2 tane yanlış çıkmıştı. O kadar yani. Benim yapabildiğim ve sevdiğim alan edebiyattı bende oraya yüklendim. Zaten matematikte yapsaydım Boğaziçindeydim… (Burada küfür edecektim ama hoca yanına gidince dövüyor.) Ben matematik üzerine epey bir uğraş gösterdim ama olmayınca olmuyor . Ama siz yine de mutlaka ama mutlaka çalışın. İşiniz inanılmaz kolaylaşır hatta sadece matematik yaparak iyi bir derece yapabilirsiniz. Eğer olmuyorsa da yapabildiğiniz alanda en iyisini yapmak kaçınılmaz söyleyeyim. İlk başlarda 1000 soru civarı tabi ki çözemezsiniz ben de çözemiyordum. Bu arada paragrafı kesinlikle ihmal etmeyin hiç hatırlatmıyorum bile. Günde 100 soru ile başlanabilir yeterince zaman var ise. Tabi kısa sürede artırmak kaydıyla. Ve son 1 ay tüm konular bitmiş bir şekilde günde 3 genel deneme çözmek idealdir. Ben öyle yaptım işe yaramış bak. Ve tabiki bir yandan hangi üniversiteyi istiyorsunuz ona bakın. Yumurta totonuzun ağzına gelene kadar beklemeyin. (Hocam küfür etmeden olmuyor haberiniz olsun.) Üniversite diyorum çünkü okumak istediğiniz bölümü çoktan seçmiş olmanız gerekli bunları yapmak için. Aklıma gelenler şimdilik bunlar. Kısa bir motivasyon ve bilgi yazısı oldu ama iş görür vaziyette. Aslında daha uzun bir yazı planlamıştım ama yazacaklarımı unuttum. Uzun lafın kısası özetleyecek olursak hedefiniz olsun. Tembellik etmeyin. (En azından üniversiteye gelene kadar.) Planlı olun. Kimsenin ne dediğini umursamayın. Kampüsünüzü iyi araştırın. ( Çevresi güzel olsun yoksa üniversite zehir olur.) Sizi küçümseyen ve engelleyen insanlardan her zaman her yerde uzak durun. Bazı konularda bencillik iyidir. Ve üniversitede mümkün olan en kısa sürede kendi evinizi tutun. Artık kaç yıl okursunuz bilmiyorum ama yılları boş geçirmeyin. (En önemlilerinden biri bu olabilir.) Ve Özgür hocadan ders aldığınız için ne kadar şanslı olduğunuzu unutmayın.
    (İyi reklam oldu hocam.)Ben tahmin ediyorum uzun yıllar, eğer başka planlar yapmaz ve okuldan atmazlarsa, Marmara üniversitesinde kalacağım. Gelirseniz beklerim. Eğer başka merak ettiğiniz bir şey olursa veya yardım edebileceğim bir konu olursa mail atabilirsiniz veya Özgür hocadan her zaman ulaşabilirsiniz.
    Bu projeyi hayata geçiren her öğrencisine inanan ve içindeki cevheri ortaya çıkarmasına yardımcı olan elinden geldiğince öğrencilerine hem eğitim hayatında hem hayatın diğer alanlarında sonsuz destek veren her çocuğun eşit şartlarda okuması gerektiğini düşünen, bilen ve bunun için çaba gösteren, bu projeyle bunu da kanıtlamıştır, üniversiteyi kazanma konusunda öğrencilerinden daha fazla emek verdiğini bildiğim sevgili edebiyat hocam Sayın Özgür Kaplan’a teşekkürü bir borç bilir, sevgi ve saygılarımı sunarım.

  9. Arkadaşlar merhaba. Ben 12/Bilişim/A Sınıfından mezun oldum. Şuan Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü 1. Sınıf öğrencisiyim. Zorlu bir süreç yaşadım. Son sene staj ardından dershane ve bir yandan okul insanı yoruyor gerçekten ama o tempoya değdi mi derseniz değdi. Bu tempoda çalışmamı sağlam kişi ise Özgür Kaplan hocamdır. Her öğrencinin öğrencilik kariyerinde onu geleceğine yönelik yönlendiren bir hocası vardır. İşte benim hocam da Özgür hocamdı. Kendisi hep derslerde tenefüslerde aşşağılardı. Ama bu aşşağılama düşülenin aksine tebessüm ettiren ve öğrenciyi resmen ders çalışması için gaza getiren cinstendi. Kendisine verdiği emekler ve çabası için birkez daha çok teşekkür ediyorum. Bir teşekkür de Matematik Hocam olan Şükran Dursun Hocama. Sayesinde matematiği çok daha iyi kavradım. Derslerde, tenefüslerde sürekli beraber ders çalıştık ve bir kere bile olsun işim var demedi. Benim unuttuğum zaman ders çalışmayacak mıyız diye soran biriydi. Ona ismi gibi ŞÜKRANlarımı sunuyorum gösterdiği çaba ve emekleri için. Üniversite ortamından biraz bahsedecek olursam sınıfda 90 kişiyiz 10u kız. Meslek lisesinde okuduğumuz yetmiyor birde burda yokluk çekiyoruz. Kişi başına düşen sayıyı ben hesap etmiyorum yani. Arkadaş ortamı olsun gruplaşmalar oluyor ki hala öyle. Kafası uyanlar birlikte diğerleri birlikte olacak şekilde takılıyorlar. Burda şun söyleyeyim hoca gelince ayağı kalkma yok ilk günden eğer üniversiteye gidecek olursanız yapmayın. İstediğin zaman sınıfa gir çık hocanın umrunda değil nasıl olsa kendi kaybeder diyiyor. Kampüse gelecek olursak kampüs çok büyük ve bakımlı. Egeden büyük olduğunu düşünüyorum. Kampüsün içinde ücretsiz otobüsler geziyor yani siz düşünün büyüklüğünü. Zaten şuan Türkiyenin en büyük yada en iyi olması lazım 2. Kampüsü denilene göre. Eğer gelecek olursanız en iyi şekilde karşılamaya çalışırım. Son olarak sizlere tavsiyem arkadaşlar çalışırsanız, inanırsanız yaparsınız. Koskoca sınıfta tek meslek lisesi mezunu benim. Adamlar nasıl geldin felan diye soruyorlar. Buda hoşuma gidiyor çünkü benim bi farklılığım var. Sizlere hocalar kimler üniversite düşünüyor dediğinde sınıfın neredeyse %90ı elini kaldırır ama üniversiteye giden kişi sayısı o sınıftan 3-4 kişidir. Sizler bu sayıyı arttıracaksınız. İnanıyorum. Elininizi kaldırmış olmak için kaldırmayacaksınız. Gerçekten istediğiniz için kaldıracaksınız. Eğer böyle düşünüyorsanız zaten kazanırsınız. Önünüzde zor bir süreç olacak. Görmediğiniz derslerden oluşan bir sınava gireceksiniz. İşte bu sizi çok sıkıntıya sokacak. Bu açığınızı hocalar ile konuşarak halletmeye çalışın. Onlar ile fikir alışverişi yapın. Ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar ve sizi en iyi şekilde yönlendiriyorlar. Meslek lisesinden mezun biri olarak sizlere başarılar diliyorum. Yapabileceklerinizi biliyorum. Başarılarınızşala İnsanları şaşırtacağınızada inanıyorum. Hepinize en hayırlısını diliyorum ve unutmayın ki MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİSİ OLMAK AYRICALIKTIR.

  10. Arkadaşlar merhaba.Ben 12 muhasebe/A sınıfından mezun oldum.Öncelikle özgür hocamın bizlere tanıdığı bu fırsat için kendisine çok teşekkürederim.Ben şuanda Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Maliye bölümü 1. Sınıf öğrencisiyim 12.sınıfın her lise öğrencisi için çok zor bir süreç olduğunu biliyorum heleki birde meslek lisesi öğrencisiyseniz işiniz dahada zorlaşıyor çünkü bir yandan okulunuz var, bir yandan stajınız var,bir yandan üniversite sınav sitresi var hatta içinizde dershaneye gidenleriniz bile var .Bu süreç sizi çok zorlasada başaracağınıza gerçekten inanarak elinizden geleninin sonuna kadar gereken çalışmalarınızı yaparsanız üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir şey yoktur.Arkadaşlar ben dershaneye hiç gitmedim özgür hocamın hafta sonları düzenlediği kurs sayesinde bana türkçeyi ve edebiyatı sevdirerek netlerimin yükselmesini sağladım.Benim matematiğim yok denecek kadar kötüydü ben sadece sözel dersleri yaparak buraya girdim.Matematiğinizde güzelse zaten işiniz dahada kolaylaşır.Arkadaşlar özgür hocanın kıymetini bilin.Başta özgür hoca olmak üzere tüm hocalarınızı mumla arayacaksınız çünkü hiçbir üniversite hocası lisedeki gibi ayrıntıya girerek anlatmaz konuları.
    Özgür hocanın sizleri düşünerek yaptığı kurslar olsun ,deneme sınavları olsun,geziler olsun giç bir yerde bu fırsatları kimse tanımazdı sizlere.Ayrıyetten bana muhasebe derslerini sevdiren ve okuduğum maliye bölümündeki bu derslerde başarılı olmamda çok emekleri olan Nevin hocama,Aysun hocama,Asiye hocama ve Sevgi hocama çok teşekkür ederim.Yazıma birazda üniversiteden bahsederek devam edeyim .Öncelikle kütahyaya gelmenizi hiç tavsiye
    etmem çünkü şehir çok küçük gezecek hiçbir yeri yok ,şehir çok pahalı ve aşırı soğuk _14 dereceyi gördük.izmirde kar görmeyen bir kişi kütahyaya gelse kardan soğur okadar çok yağıyo.
    Ama üniversitesi çok büyük içerisinde her türlü faliyetler için yapacak yerler var.fitness salonundan tutun olimpik yüzme havuzu ,hatta tırmanma duvarı dahi var.Yazımı özgür hocamın bizlere sık sık söylediği ve hiçbir zaman aklımdan çıkmayan bir sözüyle bitirmek istiyorum.
    Bize hep derdiki üniversiteye gittiğiniz zaman lisede hiç çalışmadığınızın farkına varcaksınız derdi. Ve gerçektende söylediği gibide oldu.
    Fize ve final haftaları sabahlara kadar uyumadan üniversitenin kütüphanesinde sabahladığım oldu.Tekrardan özgür hocamın bize tanıdığı bu fırsat için kendisine çok çok teşekkürederim.Hepinize üniversite sınavında başarılar dilerim ve inşaallah hepiniz istediğiniz üniversitelerde istediğiniz bölümleri kazanırsınız.
    İNANMAK BAŞARMANIN YARISIDIR

  11. Merhaba arkadaşlar ben 12/Bilişim/A sınıfından Yekbun Seyhan. Öncelikle böyle bir yazıyı yazmamı sağlayan Özgür Kaplan hocama çok teşekkür ederim. Sınava hazırlanırken zorlandığım anlar çok oldu ama sanırım anlatmak biraz daha zor olucak çünkü o zamanları hatırlarken duygulanmamak elde değil. Ailemizin bizim kadar deneme sonuçlarını merak etmesi, hocaların başta Özgür kaplan hocamın her konuda bize destek olması,çalışma alanı oluşturması, bizim için en büyük avantajdı, böyle bir hocayı kazanmış olmak…Çok şanslıydık meslek lisesinden sınava hazırlanmak ne kadar zor hepiniz tahmin ediyorsunuzdur ama bu zorluğun içinde sizin için uğraşan birini görmek, başarabilme isteğini dahada artırıyor. Tabiki başta sizinde içinizden gelmesi lazım ders çalışırken; bunu neden yapıyorumun? ne istiyorum? Bunların cevabını vermeniz lazım eğer bunun cevabı sizin için gerçekten önemliyse o zaman gördüğünüz emekler, sizi dahada güçlendirecektir. Çoğu zaman deneme sınavlarından düşük alarak başlıyoruz hepimiz, benimde en çok üzüldüğüm zamanlar o zamanlardı, ama neden başkaları yaparken ben yapamıyorum dedim ve kendimi sorguladım. İnsanın sorunu etrafta değil kendisinde araması lazım bazen ve bunu yaptım cevabıda kendim buldum tabikide mesele şuydu sevdiğim konularla ilgili sorular çözüyordum ve başarılı olduğumu düşünerek kendimi tatmin ediyordum yapamadığım konulardan kaçarak yapamıyorum diyordum ama mesela yapamadığımın üstünde durmaktı bunuda asla unutamam ki ses bilgisi konusunda bana o güveni o aydınlanmayı yaratarak Özgür Kaplan hocam gösterdi. Asla Ses bilgisi çözmeyen ve kenara atan biri, nasıl olurda ses bilgisinden soru kaçırmaz Özgür hocanın, öğrencisiyseniz kaçırmazsınız. Ben ses bilgisini soru çözerek öğrendim , hiç abartısız 5000 soru çözmüşümdür ama bunu bana ödev değil ceza olarak veren Özgür hocam sayesinde başardım . Cezalarda bazen iyi oluyor diyebilirim ve şuna belkide inanmayacaksınız şuan Matematiği çok seven biri olmama rağmen çerez gelen ses bilgisi sorularını çözmeyi daha çok severim. Şunu unutmayın ki istediğiniz zaman ve ön yargılarınızı kaldırdığınız zaman, başaramayacağınız hiçbir şey yoktur. Bir gün çalışmasak ne olur demeyin çok şey değişiyor evet bazen insan yorgun olabiliyor ama az uyku ve çok soru gerekiyor. Ders çalışırken konuyu üstten anlayıp testlerle pekiştirmek işimi çok daha kolaylaştırdı . her gün paragraf çözmek sıkıcı gelebilir ama ben paragraf çözmenin önemini yine sınavda anladım, çünkü matematik seviyordum ve Türkçeye ön yargılıydım ama sadece matematikle bir şeyler olmayacağının da bilincindeydim. Her gün soru sayısını artırarak ilerlemek her zaman daha iyi bir yöntemdir ve bir gün bir ders çalışmak yerine her gün her derse bakmak dengeli bir ilerleme olacaktır, yada bir gün 3 derse diğer gün geri kalan derslere zaman ayırmak kısacası ders çalışma programını dengeli ayarlamak çok önemli. Şimdi gelelim üniversite sınavı zamanına benim gibi heyecanlı ve stresli biriyseniz başarılarınızı bozmaya çok yakınsınızdır, ben sınavdaki o stresimle ilk yıl tüm çalışmalarımı kendi elimle iteledim,hepsi bir tecrübe tabiki ama denemelere girerken sınavdaymış gibi ciddiyetle girerseniz bunu benden çok daha iyi bir şekilde atlatabilirsiniz. Çünkü ben bunu 2. defa sınava hazırlanırken atlattım 2. Sınavda yine stres oldum sınavdaki kalemi düşürmelerimi asla unutmam ,birde etrafımdaki rakiplerimin bana dövcek gibi bakmalarını ama bazen elinde olmayan bir stresle baş başa kalabiliyorsun. Önemli olan o strese kendini alıştırmak, bunuda her hafta mutlaka deneme çözerek tamamen olmasada aşmış sayılıyordum. Birde zor olan bir nokta varki o kadar çok konunun bir sınava nasıl yeteceği korkmuyordum diyemem, çok korktum ama Kokru başarı getirir bunuda görmüş oldum, Korkunki daha fazla sarılın, kaybetmek istemeyin. Ben pes etmeye çok yaklaşmıştım, çoğu zamanda Anadolu üniversitesi öğrencilerinin çok fazla olduğunu düşünmek beni pes etmeye yaklaştırmıştı. Yine çözüm aramam ve pes etmeyi kabullenmemem gerek bir zamandaydım böyle zamanlar çok fazla yaşadım yaşamayanda yoktur sanırım. Bunuda çevremdekileri izleyerek, içlerinde benden kötü olanlar olduğunu farkederek atlattım ve güçlendim. Bazen insan bişey yapmak ister ama bir güç ister yanında, ona destek olcak bir el, bu eli üzerimden asla esirgemeyen Özgür Kaplan hocama çok şey borçluyum. Bana kalırsa başınızda bölümünde çok iyi olan ve sizi başarıya götürebilecek bir el varken sizde başarabileceğinize inanabilirsiniz. Üniversite hayatına gelince sanırım en çok sevdiğim yönü bir okul kıyafeti olmaması ama şunuda söyliyim insan okul formasını özler mi diyeceksiniz? ben özlüyorum hepsinin ayrı bir anlamı varmış şuan daha iyi anlıyorum. Ama illa ders çalışmak için bir sebep arıyorsanız üniversite okurken gezmek bence en güzel sebep birde benim gibi gezmeyi seven biriyseniz tadından geçilmiyor. Okuduğum bölüme gelirsem Alanya/ALKÜ de İnsan Kaynakları Yönetimi okuyorum, bölümümü seviyorum iş imkanı açısından güzel ama asıl benim için dönüm noktası ve en önemli konuya yeni gelmiş olucam. İnsan Kaynakları Yönetimi okuyan biri öğretmen olmayı çok ister mi? evet istiyorum. sınava hazırlandığım zamanda da Her zaman da Hayalim Öğretmen olmaktı. Kendisininde haberi yok ama bir cümle, hayallerimden vazgeçmememi sağladı. Bu cümle yine mezun olurken Özgür Kaplan hocamın karneme yazdığı “İlerde seni meslek taşım olarak görmek isterim” Bu cümlenin bendeki değerini asla bilemezsiniz. Öğretmenlik kazanamadım ama peste etmedim, İnsan kaynakları yönetimi bölümünü bitirip, yüksek lisans yaparak bu bölümde öğretmenlik yapmak istiyorum. Pes etmememde yine Özgür Kaplan hocamın karnemdeki notu çok fazla etkili oldu şunu bilin ki bazen bazı insanlar istemeden, yada isteyerek hayatınıza değiyor. Özgür hocam çoğu zaman bilerek hayatımda çok yere değdi ve beni başarıya götürdü ama karnemdeki o güzel cümlenin beni yüksek lisans hayalime getirdiğini böyle güzel ve önemli bir konuda yine benim hayatıma çok güzel bir şekilde değdiğini farkında bile değil. Her zaman yanımda olan başta Özgür kaplan hocama, daha sonrada diğer tüm hocalarıma çok teşekkür ederim☺️

  12. Merhaba ben 2019 12/B bilişim teknolojileri bölümünden mezun oldum.Belki klasik olucak ama hikayemi anlatmadan önce okulumuzda bana ve diğer arkadaslarıma desteğini esirgemeyen ,her daim bizi dinleyip oğüt veren ,bizimle gercekten ilgilenip degerli oldugumuzu hissettiren tüm idealist hocalarıma binlerce kez teşekkür ediyorum. 🙂
    Öncelikle size meslek liseleri icin soylenen olumsuz tüm yargılardan kaçınmanızı tavsiye ediyorum.Evet okuldaki dersler universite sınavına girecek biri için yeterli değil ancak gerek okuldaki hocalarimizin azmiyle gerek sizin azminizle(en onemli nokta) bu sorun ortadan kalkıyor.Bu noktada ben çok tembellik yaptım.Özgür hocam ne kadar uyarsa da ilk sene universite sinavina yeterince calısmadım ve tabikide istedigim bolümü kazanamadım.Çok fazla mahçup hissediyodum kendimi.Hem kendime karşı hem de bana inanan ve beni destekleyen hocalarıma karşı.Ama mahcup olmak birseyi degistirmez.Bunu bildigim için imkanlarım ne kadar kısıtlı olsa da dershaneye gidemesem de evde kendim calışıp yapabileceğime inandım.Tabi hersey insanın istediği dogrultuda gitmiyo.Bi yandan bir işte calışıp bir yandan üniversite sınavına çalışmam gerekti.Zor oldu gercekten benim icin sadece haftada 1-2 gün verimli çalısabiliyordum.Ancak yılmadım devam ettim ve o kısıtli zamanla birseyler yapmaya calisiyodum.Derken pandemi sureci basladı ve evden cikamadik bu da isime yaradı.Kendime çok sıkı bir program hazırladım.Günün 12-13 saatini derse ayırdım.Yorulmak bilmeden hedefime dogru kosmaya basladim ve 2 3 aylik kisa bir surede hem tyt hem ayt nin bircok konusunu bitirdim.Ve şu an hayalimdeki bolümü yani Yazılım Mühendisliğini kazanmıs biri olarak size bunlari yaziyorum.Kendinize sınirlar koymayın ve asla olmaz demeden hedefinize dogru kosmaya başlayın engelleri azminizle yok edin.Olmaz demeyin siz isterseniz olur.Kendinize iyi bakın herkese iyi çalışmalar 🙂

  13. Nasıl başlanır nasıl anlatılır bu yolculuk tam bilmiyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim temeli çok sağlam bi öğrenci değildim sorumsuz olduğumdan ya da takmadığımdan değil de daha bir çok şeyi keşfedemediğimden diye düşünüyorum yani her şeyi liseye başladığımda yeni yeni öğrendim. Yani univeriste okumak gibi dusuncem yoktu o zamanlarda daha çok eğlence başi boş gezme kafalarindaydim taaki 11 sınıf olana kadar evet 11. Sınıf ozaman tamam ben univeristeye hazırlancağım dedim ve Özgür hocamla ozaman başladı yolculuğumuz derslerini dikkatle dinledik kurslarini kaçırmamaya özen gösterdik size verebileceğim en nacizane tavsiyelerimden biri de bu asla kopmayın derslerini kurslarını deneme sınavlarını bunlarin hepsi zorlu, sıkıcı kimi zaman ama sabır gerektiren bi süreç o yüzden hiç yılmadan çalışın. Çevrenizini olumsuz yorumları hiç takmayın en fazla moralini bozarsınız son olarak buradan Özgür hocama sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum…
    Her şey için çok saolun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir