Halk edebiyatı nazım şekillerini birbirinden ayırmadan bahsetmeden önce bunları diğer nazım şekillerinden nasıl ayırırız ondan bahsetmeliyiz. Halk edebiyatı adından da anlaşıldığı gibi halkın edebiyatı yani milli bir edebiyattır. Halkın içinden çıkan bir edebiyatın dili sade, anlaşılırdır. Öyle ki 500 yıl önce söylenen şiirleri çok net anlarız. Bizim içimizden çıkan bir edebiyat olduğu için ölçüsü milli ölçümüz hece ölçüsü, nazım birimi de milli nazım birimimiz dörtlüktür. Bu şiirler doğaçlama söylendiğinden kolay olan yarım uyak ve redif sıklıkla kullanılır ve hepsi ezgiyle söylenir. Diyebiliriz ki karşımıza çıkan örneğin nazım birimi dörtlük, ölçüsü hece ve sade anlaşılır bir dili var. O zaman bu şiir çok büyük ihtimalle halk şiiridir. Çok büyük ihtimalle diyorum çünkü cumhuriyet sonrasında halk şiirinin yolunda giden akımlar bu geleneğin izlerini taşır. Hocam oldu mu şimdi derseniz bilmelisiniz ki ister okuldaki sınavlarınızda olsun isterse LYS’de olsun sizden istenilen genellikle Halk şiiri ve Divan şiirini ayırmanız olacaktır.
Not: Aruz ölçüsü ve beyit kullanılarak yazılan halk şiirlerine nadiren de olsa rastlamaktayız. Bunları ayrıca başka bir başlıkta inceleyeceğiz.
Gelelim Halk şiiri nazım şekillerini birbirinden nasıl ayıracağımız noktasına. Öncelikle Halk şiiri 3 ayrı kola ayrılır bunu bilmeliyiz. Bu kollar ve nazım şekilleri şu şekildedir:
Aşık Tarzı Halk Şiiri
Koşma, Semai
Varsağı, Destan
Anonim Halk Şiiri
Mani, Türkü, Ağıt, Ninni
Dini-Tasavvufi Halk Şiiri
İlahi, Nefes, Nutuk,
Devriye, Şathiye
Aşık tarzı halk şiirinde son dörtlükte mahlas kullanılır. Şair kullandığı takma adı son dörtlükte söyler. Anonim halk şiirinin söyleyeni belli değildir. Mahlas yoktur. Tekke şiiri ise adından da anlaşılacağı gibi dini içeriklidir.
Yukarıda bahsettiğimiz özellikler hepsinde vardır ve tekrar etmeyeceğiz. Şimdi bunların arasındaki minik farklara gelelim. Koşmaların en önemli özelliği 11’li hece ölçüsüyle yazılmasıdır. Güzelleme, koçaklama, taşlama ve ağıt diye 4 türü vardır. Karşımıza çıkan örnekte dizelerde ünlü sayısı 11 ise ve sonda mahlas da varsa koşmadır. Sevgiliyi ya da bir varlığı (atı, dağı, yaylayı vb.) övüyorsa güzelleme, kahramanlık varsa koçaklama,birisine giydiriyorsa taşlama ve bir ölünün ardından yazılmışsa ağıttır. Semailerin özelliği kendine has ezgisi olması ve 8’li hece ölçüsüyle yazılmasıdır. Varsağılar da 8’li hece ölçüsüyle yazılır. Karıştırmamak için şuna dikkat etmeliyiz: Varsağılar Varsak Türklerinin şiiridir ve hepsinin içinde “hey, behey, bre” gibi nidalar geçer. O zaman karşımıza çıkan örnekte mahlas var ve 8’li hece ölçüsüyle yazılmış. İçinde “hey, bre, behey” gibi nidalar varsa varsağı yoksa semaidir. Destan ise karşınıza tam bir metin olarak çıkamayacak kadar uzun bir nazım şeklidir. Çok fazla çeşidi vardır (yaş, esnaf, atasözü, mizah, savaş vb. ). Bir yaş destanı okuyun beni daha iyi anlayacaksınız. Destanlarda mahlas vardır.
Maniler 7’li hece ölçüsüyle söylenir, ilk 2 dizesi konuyla alakasız son iki dizede dilek ise vardır. Her dize 7 heceyse düz mani, ilk dize 7 heceden azsa kesik (cinaslı) mani, 4 dizeye sonradan 2 dize daha eklendiyse (4+2) ayaklı (yedekli), karşılıklı konuşma varsa konuşmalı (karşılıklı, dedim-dedili) mani denir.
Türküler en sevdiğimizdir ve 7’li, 8’li, 11’li hece ölçüsüyle söylenir. En önemli özelliği içinde kavuştak (bağlama, nakarat) olmasıdır. Hepsi gerçek bir hikayeye dayanır ve mahlas yoktur. Ağıtlar ölen kişilerin ardından söylenen şiirlerden, mahlas yoktur. Ninni ise aslında bir türkü çeşididir ve çocukları uyutmak için ezgiyle söylenir.
İlahiler ise her dinde karşımıza çıkan nazım şeklidir. Bizim ilahilerimiz Allah aşkı, Peygamber sevgisi, tasavvuf gibi konuları işler ve ney eşliğinde söylenir. Neden ney eşliğinde? (Ney-kamış hikayesini okumalısın.) Bizdeki her tarikatın kendi ilahisi vardır unutmayalım. İlahiler ‘li, 8’li, 11’li hece ölçüsüyle söylenir, dini içeriklidir. Nefesler ise Alevi-Bektaşi tarikatlarının ilahileridir. Şekil olarak ilahilere benzer. En önemli özelliği ise Hz. Ali ve Ehli Beyt sevgisinden bahsetmesidir. İçinde Hz. Ali ve şah kelimesi geçiyorsa nefestir. Ünlü temsilcisi Pir Sultan Abdal’dır ve şiirlerinde genellikle şah kelimesi geçer. Nutuk tekke kurallarını anlatan şiirlerdir. Evvel şunu yap, ikincide şunu, üçüncüde şunu oku gibi. Devriyeler devirden bahseder. Yani Allah’tan gelip Allah’a gidişi, güneşin doğuşu batışı gibi, atomdaki evrendeki döngü gibi insanın kendi döngüsünü anlatır (Bir devriye okumalısın, tüylerin ürperecek). Şathiyelerin en belirgin özelliği alaycı gibi görünmesidir. Okurken “Tövbe, tövbe ne diyor lan bu? Çarpılacağız.” dersin ama içerisinde anlaşılması zor tasavvufi imgeler vardır.
Unutma! Tüm bu bilgilerin ardından örnek incelemelisin ki konuyu tamamlamış olabilesin.